DİL YARASI İĞLEŞMİYOR NURTEN HANIM…

Modelini ve rengini 40 yıldır değiştirmediğim saçlarım için sürekli aynı kuaföre giderim. Dinlenme zamanım olarak gördüğüm bu özel anlarımda gereksiz konuşmaları sevmediğim için genellikle susar, bazen de manikürcü kızın kendi yazdığı ve şiirleri ve romanlarından okuduğu pasajları dinlerim hayranlıkla. Hayatını tırnaklardan kazanan evli ve iki çocuk sahibi bu güzel yüzlü,güzel kalpli kadının hayat mücadelesine, bilgi dağarcığına, akıcı Türkçesi’ne yazdıklarının değme yazarlara ve şairlere taş çıkaracak kadar güçlü oluşuna şaşırır “lütfen devam et” diye teşvik etmeye çalışırım. Sürekli kanayan yaralarının artık kabuk bağlaması gerektiğini, güçlü bir kadın olduğunu ve mutlaka başaracağını öğütler ona güç aşılarım becerebildiğimce.

O da okuduğu şiirlere sarar sevgisini, öfkesini. Her söylediği şiirin ardından mahcup bir gülümseme yayılır yüzüne.

Bazen de derin bir iç geçirir” dil yarası iyileşmiyor Nurten Hanım deyip gömülür sessizliğine.

Yetenek insanoğluna verilen bir bağış. Onu ortaya çıkarmak ve bir pırlanta gibi parlamasını sağlamak gerek!