DÜNYAYA 100 KEZ GELSEM…

Bu gün beni çok mutlu eden büyük bir sürpriz ile karşılaştım. OPET-AYGAZ korosunun, “Dünya Kadınlar” günü nedeni ile  7 Mart akşamı konser verecekleri ve benim konuşmacı olarak davet edildiğimi öğrendiğimde katılmamın çok zor olduğunu, Antalya’da bayi toplantısında olmam gerektiğini söyledim. Israr fazla olunca
dayanamayarak kabul ettim. Antalya’dan konserin yapıldığı yere geldiğimde ummadığım bir kalabalık ve ilgi ile karşılaştım. Şık giyimli kalabalık salona girip konser başladığında spiker günün önemini anlatan konuşmasına bir şiirle devam etti. Bu şiir! “Benim güneşim sevgi”şiiri! Evet bu şiir benim şiirimdi ve itiraf edeyim benden çok daha güzel, daha duygu ve anlam yükleyerek okuyordu. Ardından günün benim onuruma verildiğini ve nedenini anlatarak şahsımı gururlandıran sözlerle devam etti. Gelmiş geçmiş ünlü  kadın bestekarların eserlerini icra edeceklerini söyleyerek sahnede yerini almış seçkin gurubu tanıttı. Her şey süperdi ve ben gözlerim dolu dolu salona yayılan muhteşem seslerin etkisi ile sarhoş olmuştum. Akıp giden zamanı durdurmak istiyor, her bir nağmeye içsel destek arıyordum dilimde ve bedenimde.
Bir ara ismim anons edildi ve kocaman bir çiçek demeti kucağımda, sahnede buldum kendimi.
Teşekkür ve mutluluğumu ifade eden birkaç sözcük sonrası içimden geçenleri tüm açıklığı ile anlatmaya başladım;
Sevgili dostlar, İnanın, yüz kez dünyaya gelecek olsam yine kadın olarak gelmek isterdim.

Üreten,
Yaratan  ve koruyanım.
Ana’yım.
Sevginin, saygının
Tutkunun kaynağıyım.
Kimsenin görmediğini
Görür gözlerim.
Düşüncelerimi örtmeye yetmez
En kalın giysim.
Savruluşu saçlarımın rüzgarda
Özgürlüğümdür benim,
Kadın’ım!

Kadın olduğum için daima  dua ettim ve bana kadın olmanın ayrıcalığını hissettiren 3 erkeğe yaşamım boyunca minnet ve şükran duydum.
(Atatürk, babam ve eşim.)
Anadolu kadınını hem sevdim.
Kocasının en az birkaç adım gerisinde gitmek zorunda olan,sofraya erkeklerle oturtulmayıp artıklarla beslenmesi uygun görülen, ezilen, horlanan, şiddet gören kadınlarımıza üzüldüm.
Nedeni eğitimsizlikte arayıp elimden geldiğince yanlarında olmaya,yardımlarına koşmaya çalıştım.
Kabuğunu yırtmış, eğitimli,yetenekli, başarılı kadınlarımızla gurur duydum.
Bir üniversitemizde konuşmam için kürsüye davet sırasında benim için hazırladıkları harika filmi ve bana atfedilen pek çok güzel  vasfı sıralayarak “Şimdi, dünyanın en güzel kadınını kürsüye davet ediyoruz” diye anons ettiler.
İtiraf edeyim utanarak çıktım.
Güzellik göreceli bir kavram ve bunca güzel kadın varken neden ben..?
Kısa bir bocalama sonrası beni anons eden kişinin verdiği notun benim fiziksel güzelliğime değil,insana ve ülkeme duyduğum sonsuz sevgiye, yaptıklarıma verdiği not olduğunu düşündüm.
Anladım ki;
Düşünen bir beyine,
Başkaları için çalışan bir bedene,
Sevgi dolu bir kalbe sahip olan her kadın,dünyanın en güzel  kadınıdır.
Buradaki tüm kadınlar gibi!
“Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun.”