GÜNAYDIN…

Sabahı dolu dolu yaşayabilmek için sıçradım yataktan. Perdeyi araladığımda, gözlerimi kamaştıran yaramaz güneş huzmelerinin “Günaydın” işaretini gülümseyerek yanıtladım. Keyifle kaptım masanın üzerinde görev bekleyen fotoğraf makinamı. Uzaktaki palmiye ağacını, güneş ile aramda oluşan ışık seline oturtarak çektim birkaç poz. O esnada sahilde koşan bir sporcu girdi kareme.

İmrendim. Bu günkü programım belli olmuştu işte.
Kocamın gülümseyerek yinemi fotoğraf demesine başımı sallayarak cevap verdim. Alışmıştı artık umarsız hastalığıma.
Yoğun iş stresini atabilmemin  en güzel yolunun minik tatiller, spor ve hobilerim olduğunu biliyor ve saygı duyuyordu.
Fotoğraf açısından ışığın en güzel olduğu saatleri kaçırmamalı, oyalanmadan sahile koşmalıyım diye düşündüm.

Günaydın yeni gün!
Günaydın uyku mahmuru doğa!
Günaydın dostlar!
Uyanın!
Açın perdelerinizi.
Bırakın,
Işık huzmeleri aydınlatsın içinizi…