Ülke sevdalısı bir iş kadını olarak bu onurlu görevi kabul ederken düşündüğüm tek şey bu kadar değerli, saygın, birikimli bir iş gücüne duyduğum inanç ve birlikte ülkemiz için yapabileceklerimizin yarattığı heyecandır.
Köy enstitüsü mezunu bir öğretmen çocuğu olarak köylerde, köy insanını tanıyarak başlayan yaşamım tahsil hayatım boyunca renklenerek dış dünyayı da kucaklayan bir yaşam şekline dönüştü. 1971 yılında Çapa Yüksek Öğretmen Okulu ve İstanbul üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji-Botanik Bölümünü bitirerek çeşitli lise ve eğitim enstitülerinde görev aldım. Amacım mesleğimi en iyi şekilde yapmak bu vatana güzel evlatlar yetiştirmeye katkı sağlamaktı. 13 yıl sonra eşim ile birlikte öğretmenliği bırakıp ticaret hayatına madeni yağ ve toptan akaryakıt işi ile başlayınca yine yaptığımın en iyisini yapmak oldu amacım.
10 yıl gibi bir sürede şirketimizi,Türkiye’nin en büyük toptan akaryakıt ve madeni yağ distribütörü yaptık.
1992 yılında aile olarak İstanbul’a taşınarak Türkiye’nin ilk yüzde yüz yerli sermayeli akaryakıt şirketi olan OPET’i kurduk.
Ardından 2002 yılı sonunda Koç Topluluğu ile yaptığımız ortaklık ve çalışmalarımızın sonucunda büyük bir sinerji yakaladık.
Bu gün OPET Türkiye’nin dördüncü büyük şirketi ve akaryakıt sektörünün en değerli markasıdır. Şirket kurucularından birisi olarak 28 yıldır OPET’te yönetim kurulu üyesi olarak fiili olarak çalışmaktayım. Şirketin tüm toplumu kucaklayan (Temiz Tuvalet Kampanyası,Yeşil Yol, Örnek Köy, Tarihe Saygı,Trafik Dedektifleri ve Kadın Gücü) projelerinin fikir lideri ve uygulayıcısıyım.
Yaptığım projeler sırasında milyonlarca kilometre yol gidip milyonlarca kişiye bilinçli, sağlıklı ve gelişmiş bir toplumum gereklerini anlatmaya çaba harcadım. Projelerimizle 20 milyon üzerinde kişinin hayatına birebir dokunduk.
OPET olarak Temiz Tuvalet Kampanyamızla; Ülkemizde ki tuvalet sorununu çözüme kavuşturduk,
Tarihe Saygı Projemiz ile;
Gelibolu Yarımadası’nı adeta dantel gibi örerek müzeler, okullar, camiler, kültür merkezleri, anıtlar şehitlikler yaptık.
Troya bölgesini canlandırarak Arkeo-Köy ve Etno-Köy kavramını yerleştirip Unesco’da örnek projeler olarak anlattık.
Tüm projelerimiz yurt içi ve yurt dışında sayısız ödüller alırken şahsım da pek çok ulusal, uluslararası ödül yanında;
Türkiye Büyük Millet Meclisi Üstün Hizmet Ödülü ve Uluslar Arası Yaşam Boyu Onur ödülüne layık görüldüm.
Kısacası inanç, sevgi ve azim üçgeninde bir yaşam benimkisi.
Bana verilen bu onurlu görev sürecim içerisinde ise hedefim;
-Mevcut projelerin en sağlıklı biçimde yürütülmesi ve geliştirilerek tabana yaygınlaştırılması,
-Öncelikle pandemi döneminin olumsuz etkilerini minimize edecek temizlik, hijyen,sağlık alanlarında projeler üretmek,
-Soluğu tükenmiş ama ülkemiz için gerekli projelerin desteklenmesi ve hedefe ulaşmasının çabuklaştırılması,
-Ülkeyi ve ülke insanını değiştirip geliştirecek; Doğaya saygı, Vatana saygı, yaşama saygı projeleri üretmek ve uygulamak olacaktır.
Görevimin ülkemize ve TOBB camiasına hayırlı olmasını diler, saygılarımı sunarım.
Nurten Öztürk