user

HAYALLERİNİN TAKİPÇİSİ OLMAK…

Pek çok kişiden duyduğum ve benimde sık sık tekrarladığım bir sözcük bu. “Hayallerinin takipçisi ol” Söyleyen ile dinleyenin buluşması gereken ortak nokta şu olmalı. Hayal kurmaktan asla vazgeçme ve onları gerçekleştirmek için çaba harca. “Hayallerin değil, gerçeğin peşinden koş.” Çünkü insan eliyle yaratılmış ne varsa birilerinin gerçekleşmiş hayalleridir.

HOLE-IN-ONE MUTLULUĞU…

Golfe başladığım ilk günden bu yana “Hole-in-one” ile ilgili duyduğum en önemli şey adeta imkansız ama o denli de özel oluşu idi. Hatta iyi bir golf çünün 13000 vuruşta bir bayrak deliğine isabet şansı olduğunu duyup şaşırmış içten içe gülmüştüm bu umarsız tutkuya. Bir gün benim başıma geleceğine rüyamda görsem inanmaz, -Hayırdır inşallah, aç tavuk

HER HALİYLE GÜZEL…

Sayısız bilinmezler arasında kaybolma endişesi kaplamışsa içimizi; Gök kuşağının renklerini ışık tayfından geçirerek beynimize nakşetmek, En minicik böceğe, en boynu bükük çiçeğe “selam sana, ey dost” diyebilmek. Tavus kuşunun rengarenk kanatlarının arkasındaki güzelliği keşfedebilmek. Bazen bir çiçeğin rengi, şekli, boyutu ne olursa olsun duygularımızın sembolü, şefkatin, sevginin, yaşam sevincinin kaynağı, başımızın, yakamızın, masamızın süsü olduğunu

IŞIĞIN ZAFERİ…

Uykusuz gecelerimden biri. Vakit geçmek bilmiyor. Karanlığa asılı gözlerim, telefon şarj aletinden sızan ışık demetinin duvarda şekillendiğini farkediyor. “Hiç bir karanlık, ışığı yenemez” diye yataktan fırlıyor,oluşan görüntüyü fotoğraflamaya çalışıyorum. Tüm uğraşlarım boşuna. Bir türlü gözümle gördüğümü makinam görmüyor. Oyuncağı elinden alınmış çocuk misali ışığın geldiği yöne dönüyor ve art arda basıyorum fotoğraf makinamın deklanşörüne. Hayret!inanılmaz

RÜZGARIN SESİ…

Aşağıdaki sözler, yüreğimden kopan, içselleştirdiğim nereden, ne zaman estiğini bilemediğim rüzgardan geriye kalanlar… 1-Yarattıklarınızın sahibi, yaşattıklarınızın hakimi olursunuz. 2-Mutluluk yaşanmalı, yaşatılmalı, yaratılmalıdır. 3-Engeller aşmak içindir. 4-Sevmek için yürek, sürdürmek için emek ister. 5-Tebessüm, yüzün güneşidir. 6-Söküğü büyük olanın, altından obruk eksik olmaz. 7-Yaşamın öznesi insandır. 8-Anlamlı yaşamlar hedefi olan yaşamlardır. Gerçekleşen hedefler ise başarılardır. 9-Ödül

YAŞAMAK, KATIR TOHUMU DİKENİNDEN YEDİVEREN GÜLLERİ AÇTIRABİLMEKTİR…

Zaman zaman sahipsiz, kimsesiz çocuklar için hazırlanmış bakım yurtlarına, yaşlı bakım evlerine ziyarete gider onlarla en büyük ihtiyaçları olan ilgiyi, sevgiyi bir nebze de olsa paylaşmaya çalışırım. Orada olmaktan mutlu olduğum kadar duyduğum, gördüğüm ve hissettiklerimle burkulur yüreğim. Yaşadıkları zaman diliminden çok daha fazlasını yaşamış, direnmiş, teslim olmuş büyüklerimiz yanında oksijensiz bir ortamda nefes almaya,

SORULAR VE BEN (3)

Soru:1-Alışkanlık:İş hayatınızda size başarı getiren en önemli alışkanlıklarınız neler? Bu alışkanlıklarınızın başarınızdaki katkısı ne oldu. Cevap:Kendi kendimi disipline etmek, ileriyi görmeye çalışmak, bu günün işini yarına bırakmamak, başladığım işi mutlaka bitirmek, aklıma gelen veya duyup beğendiğim fikirleri, takip etmem gereken işleri not almak. Bu alışkanlıklarım kararlılık, tutarlılık, takipçilik olarak iş yaşamıma yansır. Soru:2-Motto: Hayatınızdaki mottonuz

BAHAR FIŞKIRIYOR TOPRAKTAN…

Şarkılarla, türkülerle gelir bahar. “Bahar geldi, gül açıldı. Ruhuma neşe saçıldı” nakaratı dolanır dilimize. Acaba, daha kaç bahar göreceğiz? diye hüzün dolsa da yüreğimiz, renk renk çiçeklerin toprağı yardığını, ağaçların beyaz, pembe gelinliklerini giydiğini görmek umut tohumları yeşertir içimizde.

BEN BİR İZCİYİM…

Her gördüğüm güzelliği dimağıma kazımak ve sevdiklerimle paylaşabilmek için fotoğraf makinamı hiç eksik etmem yakınımdan. İşte bu nedenle bana benden daha yakın olmuştur bazen. Doğanın bize armağan ettiği bu değerli hazineyi korumak ve gelecek nesillere “Biz yeterince koruyamadık, siz bizim yaptığımız hataları yapmayın lütfen demek isterim.” Bir arını, bir kelebeğin peşinden dakikalarca koşar, bir çiçeğin

GÜNAYDIN…

Sabahı dolu dolu yaşayabilmek için sıçradım yataktan. Perdeyi araladığımda, gözlerimi kamaştıran yaramaz güneş huzmelerinin “Günaydın” işaretini gülümseyerek yanıtladım. Keyifle kaptım masanın üzerinde görev bekleyen fotoğraf makinamı. Uzaktaki palmiye ağacını, güneş ile aramda oluşan ışık seline oturtarak çektim birkaç poz. O esnada sahilde koşan bir sporcu girdi kareme. İmrendim. Bu günkü programım belli olmuştu işte. Kocamın